Hakkari

Eğitim Bir Sen Yönetim Kurulundan Hakkari Üniversitesine tepki!

Hakkari Eğitim Bir Sen Yönetim Kurulu '' Hakkari Üniversitesinde Neler Oluyor' başlıklı yazılı açıklama yaptı.

Konu ile iligili Hakkari Eğitim Bir Sen Yönetim Kurulu yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi.

''Üniversiteler bilimin, üretkenliğin, erişebilirliğin, hesap verilebilirliğin yeri olması gerekirken; Hakkari Üniversitemiz, üniversite yönetim kurulu eliyle nefsi ve gizli hesaplaşmaların yerleşkesi haline getirilmiştir. Turizm, madencilik, bitki örtüsü, iki ülke ile sınırı olan ilimiz bu alanlarda özgün çalışmalar yaparak adını duyuracağına tamamen birilerinin kendi nefislerini tatmin etme çiftliğine dönüştürülmüştür.

Çalışanlarının iç ve iş huzurunu özendirici bir gayret ile üniversiteyi yürütmesi gereken Hakkari Üniversite yönetimimiz tam bir kaos ile değil üniversitenin, ilimizin huzurunu kaçıracak bir zemin üzerinden yürümektedir.

Hakkari Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Pakiş,  görev süresinin sonuna 3-4 ay gibi çok kısa bir süre kalmışken personel üzerindeki baskı ve şiddetini artırarak bir çok idareciyi alt görevlere indirirken keyfi kararlar ile ilimizin de huzurunu bozacak şekilde çok planlı hamleler yapmaktadır. Bunu yaparken de üniversite yönetim kurulu üyelerine sağlamış olduğu imtiyaz ve kadrolar üzerinden baskı yaparak art niyetli kararlarını imzalatmaktadır. Üniversite Yönetim Kurulunda olup aylarca Hakkari’ye gelmeyen ve maaşını alan Üniversite Yönetim Kurulu Üyeleri, Üniversite Yönetim Kurulunda olup eşi Hakkari Üniversitesinin Akademik kadrosunda olmasına rağmen yıllardır Hakkari’ye uğramayan ve her ay maaşını alan Yönetim Kurulu üyeleri ve kendi ailesine sağlamış olduğu imkanlar var iken, görevini fiili olarak icra eden çalışanlarla uğraşmanın kime hizmet ettiğini sormak istiyoruz.

Üniversite Yönetim Kurulunda olup eşine ve yakınlarına kadro sözü verilen ve bu sözlerin birçoğunun da yerine getirildiği Üniversite yönetim Kurulu üyelerinin rektörün tüm art niyetli yazılarına imza atmaları vicdana, hukuka ve etik değerlere sığmayacak davranışlardır.  Bu ilişkiler ağında, yanlış ve etik dışı kararlara itiraz eden çalışanlar cezalandırılmakta ve mağdur edilmektedir.  Rektör özel olarak seçmiş olduğu bu yönetim kurulu ile hukuksuz bir şekilde icra etmektedir. Özellikle belli bir dünya görüşüne sahip mütedeyyin çalışanların sürekli hedef alınması çok düşündürücü bir durum olarak üzerine gidilmesi gereken elzem bir konudur.

Aynı zamanda aynı siyasi partiden milletvekili, belediye başkan aday adayı olan şahsiyetlerin görevlerinden alınıp alt görevlere görevlendirilmesi, önceki akademik idari görevlerinin iptal edilerek tam bir mobing altına alınmalarının nedenini öğrenmek istiyoruz. Kin ve nefret ile mağdur edilen bu şahsiyetlerin tamamı sendikamızın yani Eğitim Bir Sen üyeleridir. Görev süresinin sonuna yaklaştığı bu sürede Rektörün ve üniversite yönetiminin, üyelerimizin direkt özlük hakları ile oynayarak yaptıkları bu hukuk ve etik dışı mobing karşında tüm gücümüz ile mücadele edeceğimiz kesinlikle bilinmelidir.

Kimlerin ne için görevlerinden üst görevlere çıkarıldıklarını ve önemli köşe başlarına atamalarının niçin yapıldığını da bilmekteyiz. Hakkari'deki aile ve aşiret yapısını göz önünde bulundurarak, toplumsal fitne ve huzursuzluğa sebebiyet verecek şekilde çalışanları karşı karşıya getirmeye çalışma çabaları aleni bir şekilde görülmektedir.

Rektörün ve yönetim kurulunun enerjisini Kampüs ve Öğrencilerin daha geniş imkanlara kavuşması konusunda harcamaları gerekirken sürekli belli bir kesim çalışan ve hocalarla uğraşmaları aklı selim bir iş değildir.

Üniversitede kendi yakınları dahil onlarca bankamatik memurları dururken (İsimleri Mevcut) çalışan insanların iş barışını bozmak ve bunu üniversitenin menfaati gibi sunmak; "Şecaat arz ederken sirkatin söyler" kişi durumuna düşmekten öteye gidememektir. Defaatle kendileriyle görüştüğümüzde, bu görüşmelerin bazılarında yönetim kurulu üyeleri, bazılarında aile fertlerinin şahitliğinde hiçbir çalışanın özlük hakları ile oynanmayacağına dair söz vermişlerdi.

Yangından mal kaçırırcasına görev süresine 3-4 ay kala alınan bu hukuksuz kararın amacının iyi niyet olmadığı aşikardır ve bizler buna karşı sessiz kalmayacağımızı, kitlesel basın açıklamaları ile bu haksızlığın takipçisi olacağımızı kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.